Yazar

William Shakespeare -

Yayınevi

Remzi Kitapevi

Yayın Tarihi

1998-06-01

Kategori

Edebiyat


ISBN

9751403987

Dil

Türkçe

Sayfa Sayısı

112

Boyut

13.5 x 19.5 cm

Açıklama

Yanlışlıklar Komedyası Shakespeare'in ilk oyunlarından biri ve aynı zamanda en kısa oyunu.İlk Defa 1594 yılında yeni yıl şenlikleri sırasında sahneye konduğu sanılıyor. İlk basımı da Shakespeare'in ölümünden sonra 162 Yılında "First Folio"da yapılmış...

***

"Babam BJK'lı idi ve ben Edinburgh ve Londra eğitimlerimle nasıl Galatasaraylı oldum diye zaman zaman düşünürüm. 

Hatta GSL'li nice dost ve arkadaşım da GSL'li olmadığım için merak ederler, keşfetmek için de fikir yürütürlerdi. Tabii hayatımın bazı evreleri içindeki GSL'liler de etkin bir rol oynamış olabilirler ama asıl renklere olan bağım nereden geliyordu? 

Bunu dün keşfettim bir tesadüf. "Kilt" ile ilgili paylaşımımda "tartans" konusunda BÜ'den bir okuldaş, meslektaşım ve şimdilerde bir projede birlikte çalıştığım iş arkadaşım ile kilt aşkımız depreşti. "Hepburn pattern" hayatımın her evresinde idi ve kökleri Mary Queen of Scotland'a dayanıyordu. Tabii ki "Buchanan Modern" gibi nicesini beğenirim. "Robe à l'Anglaise" gibi. Biarritz'de yaşayan Land Lord arkadaşım - ki bana şecere çalışmalarımda güç vermiştir - 1036 yılına kadar soyunu bilebiliyordu oysa ülkemde iki göbek öteye gidilemiyordu ki bu beni hüzünlendirmiştir her zaman. Futbol tarihimiz gibi... 

W. Sheakspeare'in iki oyununda da geçiyor futbol. Oysa ülkemiz topraklarında 1800'lerin sonunda (bu kültüre hayranlıkla) tam da kesin olmamakla birlikte İzmir, Selanik, İstanbul Levantenler'ince oynandığı biliniyor. "Corner", "offside" "back" gibi nice terim ve kural da dilimize giriyor. Kültürü giriyor mu sorusunu kendime sorduğumda duraksıyorum. Sanırım, bana GS/futbol/eskrim hakkında ilk bilgiler edindiren GS'li medya mensubunun dediği gibi her ülke bir icadı kullanırken kendi alışkanlıkları, kendi yaşam biçimi ve kültürüne göre özümsüyor. 

Çoğunlukla BBC Ent. izliyorum. Antiqeus Roadshow, Burgain Hunt gibi... Bazen dizilerde futbol/spor temaları da oluyor. Sahayı gören yönetim mekânları, salonlarına ve konuşmalarına hayran oluyorum. Belki bir gün biz de "we are the best" sloganına izdüşüm gerçekten dünya futbolunda "best" oluruz. 

Gerçi bu "we are the best"i de sorguluyorum. Neden İngilizce bir slogan? Ve eğer İngilizce ise neye göre "we are the best"? Avrupa/Büyük Britanya takımlarına göre mi bu "we are the best"? Zira bu slogan İngilizce. Oysa kuruluş 1905 ve Fransızca tedrisatlı bir okul kökenli bir spor kulübü. Neden Fransızca değil? Bu sorumun benzerini 150 yılında "Batıya Açılan Pencere" kitabını alıp, incelediğimde İzzettin Bey'e sormuştum. Zira kitap İngilizce ve Türkçe idi. Oysa okul Fransızca tedrisatlı bir okuldu ve 150 yıl Türkçe haricinde yazılacaksa İngilizce değil Fransızca yazılmalıydı benim mantığıma göre." 15.12.2020, Rengigül Ural