Açıklama

10 Kasım'da Ölmek İstemişti! 

10 Kasım. Bir dakikalık “Dokuzu beş geçe” saygı duruşu. Dolmabahçe, ne kadar da kalabalıktı!
Sirenler... Siren sesi... Yılda bir defa, daha da burnumun ucu sızlar. Gözlerimde damlalar.

O sabahın başka bir hisli tarafı daha var bende. Her 10 Kasım’da, çok sevgili, rahmetli Dr. Afife Sayın hocamın ruhunu da şad ediyorum artık. 

Akaretler’de babadan kalma Zümrüt Palas apartmanının dördüncü katında “dokuzu beş geçe” camın kenarında durur ve saygı duruşunu yapardı. Bizlere de küçücük bir kız çocuğu iken henüz Akaretler ve Vişnezade müstakil bahçeli evlerle iken, Atatürk’e nasıl bayrak salladığını anlatırdı.

İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı’nın kurucularından biri, Koç Grubu’nun ilk kadın müdiresi ve Amerika’da üniversitelerde 50 yıl iktisat hocalığı yapmış, yüzlerce öğrenci yetiştirmişti. Birlikte "Yoga Felsefesi" konularını işler, kaleme alırdık. Bu yaşanmışlıkları da derlemeye söz verdim, benimle irtibata geçtiklerinde Yogi Gupta N.Y. Merkezi’ne. Sözümde durmayı severim e-kitap geniş kapsamlı olarak neredeyse tamamlanmak üzere.

Bir ay daha yaşasaydı 100 yaşını kutlayacaktı. Çok sevdiği Gazi Mustafa Kemal’in öldüğü sabah, kendi arzuladığı gibi bir ölüm şekliyle aramızdan bedenen ayrıldı Afife hocam.

O sabah, Semahat Hanım ve hastane ekibimizle hüzünlüydük. Semahat Hanım “Afife ablanın yanına git istersen.” dedi insancıl zarafetle. İçeriye gittim, yatağının kenarına oturdum, yüzüne baktım. Eğildim, usulca alnından öptüm. Bembeyaz bir ten soğumakta idi… Her zaman çalıştığımız büyükçe oda. 18 yıl hayat ile ilgili, hayatı paylaştığımız yer. Baş ucunda Kurân-ı Kerîm ve kitapları, aynalı sehpası, mumları, beyaz kelebeği, Yogi Gupta’nın fotoğrafı ve imzalı kitabı… Üç dilde dua ederdi. Doğal beslenir, böğürtleni, Osmanlı çileğini pek severdi. Kokusunu içine çekerdi. Gözünü kapatırdı. 

New York’tan yeni döndüğünde bana “Hı Darling” diyordu. Hem komiğime, hem hoşuma gidiyordu. Sonra, “Good morning Dear” demeye başladı her sabah, daha vakur, daha hoşuma gidiyordu. Bazı sabahları da mahsus atlatıyor, öğleden sonraya kadar aramıyordu. Bakalım onu merak edecek miyim diye.

Yogi Gupta’nın öğretilerini öğrenirdim. İlk ağızdan kendisi öğrenmişti, beni de Gupta'ya takdim etmişti mektupla. “L’amaze” nefes tekniğiyle ağrı ve sancı kontrolü ile doğum yaptığımı bilir, beni ruhânî bulurdu. Tebessüm ederdi, beni dinlerken.

Ruhları şad olsun. Atatürk’ün el verdiği o nesli öyle arıyorum ki!