Açıklama

Bir “Darbe”de küçüktüm. 
Diğer “Darbe”de aşk şiirleri, özlem mektupları yazan bir genç kız.

Bir dönem Yeldeğirmeni'nde yaşayan Rengigül Hanım ile hemşehri olan büyükler hatırlayabilirler; Rum ve Ermeni komşuları ile dostluklarını, 1955’in hüzünlerle dolu “6-7 Eylül Olayları”nı, o güzelim mahalle “cân”larının birbirine nasıl da arka çıktığını, birbirleriyle dost ve arkadaş olduğunu. Kapı komşuculuğu, çaylı börekli sohbetlerini, beygiriyle geçen sütçü ile konuşmalarını ve aile sıcaklığının tüm mahalleyi sarmasını. Tıpkı Büyükdere gibi, diğer mahallelerde de var olan sıcacık, doğal insanî ilişkiler. 

27 Mayıs 1960 Darbesi’nde, iki buçuk yaşında idim. 
20 Mayıs 1963 Talât Aydemir Ayaklanması’nda, neredeyse altı yaşındaydım. Müthiş heyecanlı bir öyküsü var. Canlı tanığımdan soluk soluğa bildiğim, Ankara sokaklarında zamana karşı yarışan makâm otomobilleri. 
1963-1964 Kıbrıs Olayları’nda, Edinburgh’ta ilkokula başlamıştım. 
12 Mart 1971 Muhtırası’nda, henüz on üç yaşımda “Babaannemle koyun koyuna” erkek-kadın ilişkileriyle ilgili nasîhat ve gerçek aşk hikâyelerini masal gibi dinliyordum. Hâlbuki, o yıllarda Nâzım Hikmet’in dizelerini besteleyen, bizden büyük nesilde “Beyin Göçü” başlamıştı. Tutuklanmamak için yurt dışındaki zorluklara, vatan hasretine katlanarak, kendilerine bir hayat kurduklarına seneler sonra vâkıf olabilecektim. Yaşadıklarını, hayâllerini târiflerine ise; târifsiz üzülecektim. Bu sürecin önce ve sonrasında; benden yaşça büyük kuşağın, Nâzım Hikmet şiirlerini besteleyip çaldıklarında nasıl da “mim”lendiklerini hatırlayanlar da vardır, hiç kuşkusuz. O yıllardan sonra; Adam Smith, Marx, Keynes, Sabri Ülgener, “Bundan kelli” diye devam eder sohbetler, o nesilde. " Rengigül" e-kitabı s.29/994