Açıklama

BEYAZ ELBİSELERİMİZ DANS EDERKEN DİSKO IŞIKLARINDA PARLARDI VE TABİİ DANS ETTİKLERİMİZİN DE GÖZLERİ!

YA SONRA! 

Turizmin, “akademik” olarak ne olduğunun tam tanımlanamadığı, kızların turizm sektöründe çalıştığında, henüz hayret ifadesiyle bakıldığı, o günkü tabirle “Bir gün solcuların, bir gün sağcıların”, “Kolej Bebeleri” diye yürütüldüğü bir dönemde, 1974 yılında Londra’daki okulumu, eğitime devam sözünün verildiği evlilik teklifini (Ben 17, namzet 32 yaşında Barclays Bank yöneticisi idi! Ve ben o günden aşk olmadan evlenemeyeceğimi anlamıştım.), kurulu düzenimi vatan hasretiyle ve vatanımda okuma adına bırakarak; önce Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın, Hacettepe Üniversitesi Turizm Yöneticiliği Bölümü’nde Doç. Dr. Emre Kongar’ın öğrencisi olmuştum. 

Ankara’daki öğrenci olaylarında, onca yürütülüş ve hüzünlerden sonra, Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği Bölümü'nün ilk açıldığı yıllar, sanki “Hababam Sınıfı” gibi şendi. Sevgili Pınar Sayıt, psikoloji hocamızın “Sınıfımızda Freud! varmış, yoklama kağıdından anladım. Tanışmak isterim doğrusu. Siz de istersiniz değil mi çocuklar?” sözlerine izdüşüm, iki Şükrü hocamızı da deli-divane eden İstanbul Erkek, Darüşşafaka, Galatasaray, Robert, Avusturya kolejli arkadaşlarımızla, gençliğimizin doya doya tadını çıkartmıştık. 

Hacettepe Üniversitesi yaz stajımı, Hotel Etap – Pera ekibi ile tamamlamıştım. Allah, hayatımın her evresinde, hem bakımlı-karizmatik, hem de çalışarak yükselmeyi hedefleyen kişileri çıkartır. Bu, önemli bir gözlemdir. O dönem, lisan bildikleri için kolejliler gibi, Galatasaray Lisesi mezunlarının neredeyse belli bir yüzdesi, ülke içinde ve dışında turizme, Sandoz gibi firmalara da hizmet vermiş, disiplin ve birliktelik ruhu yaratmışlardır. Her ne kadar aralarında tatlı, tatlı rekabet olsa da – ki bu da “+/- 1 tolerans” dozunda olduğunda - kuruluşa bir dinamizm getirmesi açısından hiç de yabana atılamayacak bir olgudur. Stajda kendini sevdirmek, saydırmak, güven telkin etmek, iş hayatının başlangıcında çok önemlidir. O kış, İtalyan ve Fransız Kültür, Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü’ne gitmekteydim...