Yerelden Evrenselliğe, Evrensellikten Yerele

Sanat da, spor da sevgi dolu çocuk gülüşleri gibi evrensel. Aslında, ne evrensel değildi ki? Hele internetin besleyeceği yeni icatlarla!  “Local to Global to Local”; dediğim “Yerelden Evrenselliğe, Evrensellikten Yerele”; “Love is Art is Love”dır benim için yâni “Sanat Aşktır, Aşk Sanattır”.

Tanrı  insanlara  çok  özel nimetler sunuyor. Görebilirseniz, anlayabilirseniz ve içinize sindirip, şükredebilirseniz. Hele, fark edip, bunun bir lütuf olduğunu bilebilirseniz.

Sanat yaşamımızın ayrılmaz bir parçası değil mi sizce de? Farklı kulvarları birleştiren, ruhumuzdan bedenimizi besleyen, her daim genç tutan bir evrensellik.

Sanat, evet bu! Ve hatta  belki de yaşamı kabul edilebilir kılan olgu, tabii sevginin yanı sıra. Zâten sevgi de yaşamın ta kendisi hatta oluş sebebi değil mi?

Sanat ve İlham!

Nedir bu ilhamın püf noktası? Gizemi... Sırları...

İlhama Saygı!

Görüşemesek de gönül gözü ile varlıklarımız çiçek açar, saygı var ise. Bir cümle, bir broş, bir biblo, bir kitap nasıl da bizi yansıtır? Okuduğumuz, yazdığımız kitaplar, yaptığımız çizimler gibi.

“İnsan” suresine atıf ile çizdiğim, Sone XXIV ilhamı ile renklendirdiğim çizimlerimden 12 adetlik bir seçkiyi özel basım olarak Unicef yararına bastırdım. Bir damla katkım, başka damlalar ile halkalar haline geldi. Beğenen seçkin iki kuruluş, içlerinden bir tanesini basarak, yurt içi ve yurt dışı yeni yıl kutlaması yaptılar. Mutlu oldum. Dünya çocuklarına bir damla daha!.. 

Çizim kabiliyeti de yabancı dil ve müzik kabiliyeti gibidir. Bir cevher varsa gelişir. Her yaptığım özgün çizimlerimde, bilirim ki Ekrem Akurgal hocamın ruhu ışıldıyor.  

E-kitaplarımın özü ise; “Sevgi ve Barış Dolu Bir Dünyada El Ele Zarâfetin Zaferini Besteleyebilmek”. 

Bir odada sohbet eder gibi, evimde dost muhabbetlerde gibi, sizi elinizden tutup, kim bilir nerelere götüreceğim? “Yürüdüm ve yürüdüm, ne gördüm?” diyen “Janet & John” ilk kitabımla tanıştıracağım. “Dinle” ve  “Yürüdüm ve yürüdüm ne gördüm?” ile başlayacağım; Kafkasya´dan,  Selânik´ten, İstanbul´a yolculuklara. Zaman zaman, içten yazılarımı paylaştığım arkadaşlarımın “spontane” ifadelerine yansıma ile anılarınız canlanacak belki de. “Niyaz Zinciri” ve “Tevâfuk” u yaşayacağız, satır aralarında. 1864, Büyük Çerkez Sürgünü´nden itibaren, baharda, doğa sürgünler verdiğinden bugüne, neler görmüş ailemizin fertleri, dostları? 

W. Shakespeare üstadımızın Sone XXIV´üne atıf ile; sevgilerimle, sağlıklı, huzurlu, ürettikçe mutlu olacağımız nice güzellikleri paylaşmayı dilerim.